Üreteroskopi

Böbrek taşı, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda sık karşılaşılan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte, taşların tanı ve tedavisinde açık cerrahi yöntemlerin yerini daha az invaziv, hızlı iyileşme süreci sunan kapalı yöntemler almıştır. Bu yöntemlerin başında ise üreteroskopi (URS) gelmektedir. URS; üreterde, mesanede veya böbrek içinde oluşan taşların lazerle kırılması ve çıkarılması amacıyla uygulanan, endoskopik bir işlemdir. Gerek esnek cihazlarla ulaşılamayan alanlara erişim sağlaması, gerekse minimal komplikasyon riski taşıması nedeniyle modern ürolojide sıkça tercih edilmektedir.

​​​

Üreteroskopi (URS) Nedir?

Üreteroskopi (kısaca URS), böbrek ile mesane arasında yer alan ince kanal olan üreterde oluşan taşların veya tümörlerin tanı ve tedavisinde kullanılan modern bir endoskopik cerrahi yöntemidir. Bu işlem sırasında, idrar yolundan girilerek ilerlenir ve üreterorenoskop adı verilen ince, uzun ve ışıklı bir alet ile doğrudan görüntüleme sağlanır. URS, “Üreterorenoskopi” kelimesinin kısaltmasıdır ve genellikle idrar yollarına yerleşmiş taşların veya lezyonların çıkarılması amacıyla uygulanır.

Üreteroskopi işlemi sırasında kullanılan üreterorenoskop sayesinde taşlara ulaşılır, bu taşlar ya doğrudan çıkarılır ya da lazer gibi yöntemlerle küçük parçalara ayrılarak dışarı alınır. Kapalı (endoskopik) bir yöntem olması nedeniyle açık cerrahiye kıyasla daha az ağrılı, iyileşme süreci daha kısa ve hastanede kalış süresi kısadır. Üstelik işlem sırasında idrar kanalına kesi yapılmaz, bu da enfeksiyon riskini ve iyileşme sürecini olumlu yönde etkiler.

fleksible-urs-nedir

Fleksible URS Nedir?

Fleksible URS, yani fleksible üreterorenoskopi, klasik üreteroskopi (URS) yönteminin daha gelişmiş ve esnek yapıya sahip bir versiyonudur. Bu yöntemde kullanılan fleksible (esnek) endoskoplar sayesinde böbrek ve idrar yollarının daha ulaşılması güç bölgelerine güvenli bir şekilde girilerek detaylı görüntüleme ve müdahale sağlanabilir. Geleneksel rijit üreteroskoplar düz yapılı olduğundan, özellikle böbrek içindeki taşlara ulaşmakta kısıtlı kalabilirken, fleksible URS bu sınırlamayı ortadan kaldırır.

Fleksible URS genellikle böbrek içerisinde yer alan taşların tedavisinde tercih edilir. Özellikle böbreğin alt kaliks gibi dar açılı bölgelerinde yerleşmiş küçük taşlarda etkili bir çözüm sunar. Bu yöntem, aynı zamanda üreterin üst kısmında yerleşmiş taşlara da müdahale edebilme avantajına sahiptir. İşlem sırasında genellikle lazerle taşlar küçük parçalara ayrılır ve bu parçalar özel aletlerle dışarı alınır ya da vücuttan doğal yollarla atılması sağlanır.

Fleksible URS, “Retrograd İntrarenal Cerrahi (RİRC)” olarak da adlandırılır ve günümüzde en sık uygulanan minimal invaziv taş tedavi yöntemlerinden biridir. Hasta konforunun yüksek olması, kesi yapılmadan gerçekleştirilmesi ve iyileşme sürecinin hızlı olması, bu yöntemi modern ürolojik cerrahide ön plana çıkaran önemli avantajlardandır.

Üreteroskopi Neden Yapılır?

Üreteroskopinin en yaygın uygulanma nedeni, böbrek ve üreter taşlarının tedavisidir. İdrar yoluna yerleşmiş ve kendiliğinden düşmeyen taşlar, ağrı, idrar akımında engel, enfeksiyon ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir. Üreteroskopi sayesinde bu taşlara ulaşılır ve ya doğrudan çıkarılır ya da lazerle kırılarak dışarı alınır.

Bir diğer önemli endikasyon ise idrar yollarında oluşan tümörlerin tespiti ve tedavisidir. Özellikle üreter veya mesane duvarında gelişen küçük kitleler, üreteroskop ile görüntülenerek biyopsi alınabilir ya da doğrudan çıkarılabilir. Bu sayede hem tanı konur hem de tedavi süreci başlatılır.

İdrar yolu tıkanıklıkları, doğuştan ya da sonradan gelişebilen darlıklar, tümörler ya da taşlara bağlı olabilir. Üreteroskopi ile bu tıkanıklıklar net şekilde belirlenip uygun tedavi yöntemleri (örneğin stent yerleştirme) uygulanabilir.

Ayrıca idrar yolu yaralanmaları, yabancı cisimler, enfeksiyon kaynaklı yapısal değişiklikler gibi durumlarda da üreteroskopi tanı ve tedavi amacıyla tercih edilebilir. Günümüzde gelişmiş optik sistemler ve cerrahi aletlerle birlikte üreteroskopi, birçok ürolojik sorunun çözümünde etkili, güvenli ve hasta dostu bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.

ureteroskopi-neden-yapilir

ureteroskopi-urs-nasil-yapilir

Üreteroskopi (URS) Nasıl Yapılır?

Üreteroskopi (URS), kapalı yöntemle uygulanan ve idrar yollarındaki taşların ya da bazı durumlarda tümörlerin tedavisinde kullanılan cerrahi bir işlemdir. Bu işlem, hastanın konforunu artırmak ve daha hızlı iyileşme sağlamak amacıyla genel ya da spinal (belden uyuşturma) anestezi altında gerçekleştirilir. Anestezi sayesinde hasta işlem boyunca herhangi bir ağrı ya da rahatsızlık hissetmez.

İşleme başlamadan önce hasta litotomi pozisyonuna alınır. Bu pozisyon, hastanın sırt üstü yatarken bacaklarının özel aparatlarla yukarı kaldırıldığı bir duruştur ve idrar yollarına ulaşımı kolaylaştırır. Cerrahi alan steril hale getirilerek işlem güvenli bir şekilde başlatılır.

İdrar yoluna giriş, üretra üzerinden yapılır. Cerrah, üretradan mesaneye, ardından da üretere doğru ilerler. Bu işlem sırasında rijid (sert) veya fleksible (esnek) üreterorenoskop kullanılır. Rijid endoskoplar genellikle alt üreter taşları için tercih edilirken, fleksible endoskoplar böbrek içindeki taşlara ulaşmak için kullanılır. Cihazın ucundaki kamera ile idrar yollarının iç yüzeyi net bir şekilde görüntülenir ve taşın konumu belirlenir.

Taş tespit edildikten sonra, taşın parçalanması için genellikle holmiyum lazer cihazı kullanılır. Lazer enerjisi ile taş, çok küçük parçalara ayrılır. Bu parçalar çoğu zaman vücuttan idrarla kendiliğinden atılabilecek kadar küçüktür. Ancak daha büyük parçalar mevcutsa, basket kateter adı verilen tel sepet benzeri bir alet kullanılarak bu taş parçaları dışarı çıkarılır.

Bazı durumlarda taş çok büyük olabilir ya da idrar kanalında şişlik (ödem) gelişmiş olabilir. Bu gibi durumlarda işlem sonrası böbrekten mesaneye kadar uzanan ve idrar akışını sağlayan ince bir plastik tüp olan stent yerleştirilir. Stent, taş tedavisi sonrasında idrarın böbrekten mesaneye rahatça akmasını sağlar ve idrar yolunun iyileşmesine yardımcı olur. Yerleştirilen bu stent genellikle işlemden 1-2 hafta sonra, kısa ve ağrısız bir işlemle alınır.

Tüm işlem boyunca hasta herhangi bir kesi yapılmaksızın tedavi edilir. Bu da enfeksiyon riskinin düşük olması, iyileşme sürecinin kısa sürmesi ve hastanın günlük yaşamına daha çabuk dönmesi gibi avantajlar sağlar.

Üreteroskopi Öncesi Hazırlıklar Nelerdir?

Üreteroskopi (URS) işleminin güvenli ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için ameliyat öncesinde bazı önemli hazırlıkların yapılması gerekir. Bu hazırlıklar, hem cerrahi ekibin işini kolaylaştırır hem de hastanın konforunu ve güvenliğini artırır.

İlk olarak, ameliyatın ne zaman yapılacağına karar verilmesi gerekir. Her hastanın klinik durumu farklıdır. Eğer taş küçükse ve kendiliğinden düşme ihtimali varsa, doktor belirli bir süre gözlem önererek doğal taş düşürme süreci tanıyabilir. Ancak taşın idrar akışını engellemesi, şiddetli ağrı, enfeksiyon ya da böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi acil durumlar söz konusuysa ameliyat tarihi daha erken belirlenebilir. Bu planlama, hastanın klinik bulguları ve radyolojik görüntüleme sonuçları doğrultusunda yapılır.

Ameliyat öncesi dönemde hasta ile doktor arasında detaylı bir bilgilendirme süreci olmalıdır. Üreteroskopi hakkında hastanın bilinçli olması son derece önemlidir. İşlemin nasıl yapılacağı, kullanılan yöntem, başarı oranı, karşılaşılabilecek riskler, işlem sonrası olası şikayetler ve iyileşme süreci açıkça anlatılmalıdır. Bu sayede hasta, ne ile karşılaşacağını bilir ve ameliyat sürecine daha hazırlıklı olur.

Bir diğer önemli hazırlık aşaması ise anestezi ile ilgilidir. Üreteroskopi genellikle genel anestezi altında yapılır, ancak bazı durumlarda spinal (belden uyuşturma) anestezi de tercih edilebilir. Anestezi uzmanı, işlemden önce hastayı değerlendirerek tıbbi öyküsünü inceler ve gerekli testleri yapar. Kalp hastalığı, diyabet, tansiyon gibi kronik hastalıkların varlığı göz önünde bulundurulur. Anesteziye engel bir durum yoksa hasta ameliyata alınabilir. Ayrıca ameliyattan önce en az 6-8 saat aç kalınması gerektiği unutulmamalıdır. Bu açlık süresi, hem anestezi sırasında olası mide içeriği aspirasyon riskini önler hem de işlem güvenliğini artırır.

Üreteroskopi öncesi dikkat edilmesi gereken en kritik konulardan biri de aktif idrar yolu enfeksiyonu olup olmadığının değerlendirilmesidir. Eğer hastada aktif bir üriner enfeksiyon mevcutsa, işlem öncesi mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi halde ameliyat sırasında bakteriler kana karışarak sepsis gibi hayati tehlike taşıyan durumlara yol açabilir. Bu nedenle işlemden önce idrar tahlili ve kültürü yapılır, enfeksiyon saptanırsa uygun antibiyotik tedavisi başlatılır.

Tüm bu hazırlıklar, hem işlem sırasında oluşabilecek komplikasyonları en aza indirmek hem de iyileşme sürecini sorunsuz geçirmek için büyük önem taşır. Üreteroskopi basit bir işlem gibi görünse de ciddi tıbbi bir prosedürdür ve öncesinde yapılan her hazırlık, tedavi başarısını doğrudan etkiler.

ureteroskopi-oncesi-hazirliklar-nelerdir

ureteroskopi-riskleri

Üreteroskopi Riskleri

Üreteroskopi (URS) ameliyatı, kapalı yöntemle yapılan ve genellikle güvenli kabul edilen bir cerrahi işlemdir. Ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi, URS’nin de bazı riskleri ve olası komplikasyonları bulunmaktadır. Bu risklerin büyük bir kısmı nadiren görülse de, hastanın bilgilendirilmesi ve cerrahiye hazırlıklı olması açısından önemlidir.

İşlem sırasında karşılaşılabilecek ilk zorluk, idrar kanalının (üreterin) endoskopun geçemeyeceği kadar dar olmasıdır. Bu durumda, cerrah işlem sırasında zorlamadan kaçınır ve üretere geçici bir stent yerleştirerek idrar yolunun genişlemesini sağlar. Bu stent birkaç hafta vücutta bırakılır ve ardından ikinci bir seansta taş tedavisi güvenli bir şekilde tamamlanır.

URS ameliyatında en korkulan komplikasyonlardan biri, üreter kanalının yaralanması veya nadiren de olsa kopmasıdır. Bu tür komplikasyonlar çoğunlukla taşın bulunduğu alana erişim sağlanırken ya da taşın vücuttan çıkarılma sürecinde meydana gelebilir. Hafif yaralanmalar genellikle stent uygulaması ile kendiliğinden iyileşir. Ancak ciddi hasar veya kopma durumlarında cerrahi onarım gerekebilir. Bu tür olgular, cerrahın deneyimi, dikkatli teknik kullanımı ve uygun cihaz seçimi ile büyük ölçüde önlenebilir.

Ameliyat sonrası dönemde ise bazı hastalarda ateş, enfeksiyon ya da idrarda kanama gibi komplikasyonlar görülebilir. Bunlar çoğu zaman hafif düzeydedir ve ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabilir. Ancak enfekte taşların varlığı ya da işlem sırasında ortaya çıkan mikroorganizma yayılımı gibi durumlarda antibiyotik tedavisi gerekebilir. Nadir de olsa, enfeksiyonun şiddetli seyretmesi durumunda hastanede yatarak tedavi gerekebilir.

Her hastanın tıbbi geçmişi, taşlarının özellikleri ve anatomik yapısı farklıdır. Bu nedenle ameliyat öncesinde doktorunuz size özel riskleri, işlem sırasında karşılaşılabilecek durumları ve sonrasında dikkat edilmesi gereken noktaları ayrıntılı şekilde açıklayacaktır. Risklerin en aza indirilmesi için cerrahi öncesinde iyi bir hazırlık yapılması, uygun teknolojinin kullanılması ve işlemi gerçekleştiren cerrahın deneyimli olması büyük önem taşımaktadır.

Üreteroskopi İle Aynı Anda İki Böbrek Tedavi Edilebilir mi?

Böbrek taşı hastalığı bazı bireylerde yalnızca tek böbrekte değil, her iki böbrekte birden görülebilir. Bu tür durumlarda, tedavi süreci planlanırken en etkili ve güvenli yöntemin ne olacağı dikkatle değerlendirilir. Özellikle iki taraflı taş varlığında, her iki böbreğin aynı seansta mı yoksa ayrı oturumlarla mı tedavi edileceği sorusu önem kazanır. Bu sorunun yanıtı ise, yalnızca taşların büyüklüğü, yerleşim yeri ve sayısına değil; aynı zamanda hastanın genel sağlık durumu ve böbreklerin yapısal özelliklerine de bağlıdır.

Her iki böbrekte taş varlığı söz konusu olduğunda, tedavi planlaması bireysel olarak yapılır. Bazı hastalarda eş zamanlı (tek seansta) tedavi mümkün ve güvenli olabilirken, bazı durumlarda işlem iki ayrı seansta yapılması daha uygun bulunabilir. Bu karar, taşların boyutu, sayısı, yerleşim yeri, sertlik derecesi, böbreklerin anatomik yapısı ve hastanın mevcut sistemik hastalıkları gibi birçok klinik faktör dikkate alınarak verilir.

Tek seansta her iki böbreğe müdahale edilmesi, genel anestezi sayısını azaltma ve iyileşme sürecini kısaltma açısından avantaj sağlayabilir. Ancak bu yöntemin uygulanabilirliği, cerrahın deneyimi ve hastanın operasyon süresince tolere edebileceği risklerle doğrudan ilişkilidir. Bazı durumlarda uzun süren operasyonlar komplikasyon riskini artırabileceğinden, iki aşamalı tedavi daha güvenli bir seçenek olabilir.

ureteroskopi-ile-ayni-anda-iki-bobrek-tedavi-edilebilir-mi

urs-ameliyati-cocuklara-uygulanabilir-mi

URS Ameliyatı Çocuklara Uygulanabilir mi?

Üreterorenoskopi (URS) ameliyatı, yalnızca erişkinlerde değil, çocuk hastalarda da güvenle uygulanabilen bir cerrahi yöntemdir. Günümüzde çocuklarda böbrek taşı görülme sıklığı artış göstermekte olup, bu taşlar zamanla böbrek fonksiyonlarını bozabilecek ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir. URS, çocuklarda taş tedavisinde etkili, minimal invaziv ve organ koruyucu bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.

Çocuklarda uygulanacak URS işlemi, erişkinlere göre bazı farklılıklar içerir. Öncelikle, çocukların idrar yolları anatomik olarak daha dar ve hassastır. Bu nedenle işlemde kullanılan üreterorenoskoplar da daha küçük çapta, pediatrik hastalara özel tasarlanmış cihazlardır. Cerrahi planlama yapılırken çocuğun yaşı, kilosu, genel sağlık durumu, böbrek ve üreterin anatomik yapısı, taşın büyüklüğü, sertliği ve yerleşim yeri ayrıntılı şekilde değerlendirilir.

URS Ameliyatında Böbrek Taşı Kırılmazsa Ne Olur?

Üreterorenoskopi (URS) ameliyatı, böbrek ve üreter taşlarının lazer yardımıyla kırılarak tedavi edildiği modern ve kapalı bir cerrahi yöntemdir. Bu işlemde genellikle holmiyum lazer teknolojisi kullanılır ve taşların büyük çoğunluğu başarıyla parçalanarak ya idrarla atılır ya da özel aletlerle dışarı çıkarılır. Ancak bazı özel durumlarda taşın tamamen kırılamaması ihtimali söz konusu olabilir.

Böbrek taşlarının yapısı, sertliği ve yerleşim yeri bu durumu doğrudan etkileyen faktörlerdendir. Özellikle çok büyük, sert ya da böbreğin alt kutbu gibi erişimi zor bölgelerinde yer alan taşlarda kırılma işlemi teknik olarak daha karmaşık hale gelebilir. Ayrıca taşın bulunduğu alanın darlığı, taşın arkasında enfekte idrar (pürülan içerik) bulunması ya da işlem sırasında idrar kanalında darlık veya yaralanma gibi beklenmeyen durumlar gelişmesi halinde, işlem tam olarak gerçekleştirilemeyebilir.

Bu gibi durumlarda, hastayı riske atmamak adına cerrah işlemi durdurabilir ve geçici olarak üreteral stent yerleştirerek idrar akışını güvenli hale getirir. Stent, idrar yollarının rahatlamasını ve iltihabın tedavi edilmesini sağlar. Daha sonra, ikinci bir seansta kalan taşlar güvenle temizlenebilir. Bu yaklaşım, hem hastanın sağlığını korumak hem de başarı oranını artırmak açısından önemlidir.

urs-ameliyatinda-bobrek-tasi-kirilmazsa-ne-olur

Bunlar da İlginizi Çekebilir

ses-dalgalariyla-bobrek-tasi-kirma
Ses Dalgalarıyla Böbrek Taşı Kırma

Böbrek taşları, hem yaşam kalitesini düşüren ağrılara neden olan hem de tedavi edilme…

Devamını Oku
bobrek-tasi-tedavisi
Böbrek Taşı Tedavisi

Böbrek taşı, dünyada ve ülkemizde sık karşılaşılan, yaşam kalitesini ciddi şekilde et…

Devamını Oku
lazerle-tas-kirma-rirc
Lazerle Taş Kırma (RIRC)

Böbrek taşları, özellikle büyük ve inatçı olanları, hastalar için ciddi rahatsızlıkla…

Devamını Oku